Sex Hikayeleri

2 yıl önce - Admin Ekledi - 5912 Kez Okundu

Ablamın Mis Gibi Kokan Kilodu – Erotik Hikayeler

Ablamın Mis Gibi Kokan Kilodu – Erotik Hikayeler

Sabah uyandığımda Serpil çoktan gitmişti. Geçen akşam yaptıklarım aklıma geldikçe hem utanıyor hemde çekiniyordum. Üvey de olsa Serpil benim ablamdı. Evin tek erkeği olduğum için ailem ablamı bana emanet etmişti. Gerçi korunmaya ihtiyacı yoktu, ama yinede bana emanet etmişlerdi. Serpil güçlü bir kişiliğe sahipti, giyim kuşamına dikkat eder, dedikodudan sakınır, her hangi bir şeye zemin hazırlamazdı. Başı örtülü sokağa çıkarken topuklarına inen bir pardesü giyer, ahlakından ödün vermezdi. İşte böyle biriydi Serpil. Ama ne olduysa nişanlandıktan sonra olmuştu…

Kahvehanede otururken, sokaklarda dolaşırken, aklım hep Serpil’deydi. Onu götten sikmiş, üstelik içine boşalmıştım. Boşalırken hiç bitmeycek gibi doluydum, menilerim çay bardağını doldurabilecek kadar çoktu. Kadınlar tarafından anlaşılıp anlaşılmadığı konusunda hiç bir fikrim de yoktu. Doğrusu tedirgindim. Bundan dolayı hep ‘Acaba?’ sorusuna takılıyordum. Biryandan da umarım farkında değildir diye kendimi teselli ediyordum. O gün akşam olduğunda tedirginliğim daha da artmış, eve gitsem mi gitmesem mi, ne yapsam karar veremiyordum.

Vakit epey geç olmuştu, sonunda cesaretimi toplayıp saat 24:00 gibi evin yolunu tuttum. Kapıyı açıp içeri girdiğimde ışıklar sönüktü. Serpil ortalarda görünmüyordu. Odasının kapısı da kapalıydı. Bu durum beni biraz olsun rahatlatmıştı. Kendime mutfakta bir sandviç hazırladım. Yedikten sonra salona geçip TV’nin karşısına oturdum. Daha önce hiçbir kadınla ilişkiye girmemiştim. Hatta fiziki bir dokunuşluğum dahi olmamıştı. Kadın vücudunu pørnø filmlerden öğrenmiş biriydim. Canlı şekilde ilkkez Serpil’in amını görmüştüm. Siktiğim ilk kadın Serpil olmuştu, üstelik bu sikiş götten olmuştu. Bu durum aklımdan hiç çıkmıyordu. Sikişin bu kadar zevk vereceğini tahmin bile edemezdim. Siktiğim ilk kadının üvey ablam olması beni ayrıca heyecanlandırıyordu. O anı hatırladıkça yarrağım kalkıyor, iyice sertleşiyordu…

Bir ara sehpanın üzerinde duran telefona gözüm takıldı. Bu Serpil’in telefonuydu ve asla yanından ayırmazdı, belli ki unutmuştu. Telefonu aldım ve kurcalamaya başladım. Giriş şifresini bir türlü bulamıyordum. Doğum yılını girdiğimde şifreyi bulmuş ve çok sevinmiştim. Önce resimlere, sonra da mesajlar bölümüne baktım. Mesajların silinmediğini farkettim. Ferit’le yaptığı mesajlaşmalar halen duruyordu.

Yazışmanın bir kısmı şöyleydi:

Serpil: “Akşam yaptığın doğru değildi, canım çok yandı!”

Ferit: “Özür dilerim aşkım, ilkkez olduğu için acımıştır!”

Serpil: “İçime mi boşaldın? Sabah içimden yapış yapış birşeyler çıktı!”

Ferit: “Yok be aşkım, sen de gördün, dışarı boşaldım ya!”

Serpil: “Üstelik büzüğümü de sıkamıyorum, devamlı gaz çıkıyor!

Ferit: “Evlenene kadar idare et işte!”

Serpil: “Ne yani, evleninceye kadar arkadan mı yapacağız?”

Ferit: “Ne yapayım aşkım daynamıyorum! Merak etme güzel amcığını da yarrağa doyuracağım!”

Serpil: “Hmmm, amcığım gerçekten güzel mi?”

Ferit: “Güzel de ne demek, lokum, lokum!”

Serpil: “Beğenmeyeceksin diye çok korkuyordum?”

Ferit: “Beğenmemek laf mı? Dedim ya, lokum, lokum!”

Serpil: “Ama aşkım seninki çok büyük :)”

Ferit: “Yok be aşkım, sana öyle gelmiştir :)”

Serpil: “Yok, yook, çok büyük. Üstelik çok da kalın! Sokmak için yarım saat uğraştığını unutma!”

Ferit: “Ne yapayım aşkım, delik küçücük olunca gevşetmem lazımdı :)”

Serpil: “O küçücük deliğe acımadın ama :)”

Ferit: “Yerim ben senin o küçücük deliğini! Biliyor musun aşkım, çok güzeldi, harika zevk aldım!”

Serpil: “Senin için öyleydi, ama bir de bana sor!”

Ferit: “Yarın yine buluşalım mı kız?”

Serpil: “Aklından ne geçiyor bilmiyorum ama, ordan verecek durumda değilim!”

Ferit: “Ne alakası var aşkım, sana bir sürprizim olacak :)”

Serpil: “Ne sürprizi?”

Ferit: “Söyleyemem, sürpriz :)”

Mesajlar bu şekilde devam ederken Serpil buluşmaya razı olmuş, işten sonra buluşma yerini kararlaştırmışlar. Sonra birbirlerine yolladıkları öpücüklerle mesajlaşmayı bitirmişler. Telefonunu salonda unutması Serpil hakkında bilmediklerimi öğrenmemi sağlamıştı.

Buluşma tarihi bu günü gösteriyordu. Eve geç geldiğimden Serpil’in geldiği saati bilmiyordum. Mesajlardan anladığım kadarıyla Ferit’le bir gün önce yaşananlar Serpil için de bir ilkti. Ve devamı da bana kalmıştı. Büzüğünün hali Ferit’in gücünü gösteriyordu. Serpil’in göt deliği pørnø yıldızlarınki gibi büyümüştü. İlkinde bu hale geldiğine göre Ferit’in yarağı oldukça kalın olmalıydı. Zaten mesajlarda Serpil de bunu itiraf etmişti. Rahat bir şekilde içine girmem de bunun bir kanıtıydı. Bira içtiğimiz ilk gece, kılların arasındaki delik anlaşılmıyordu bile. Oysa dün akşam farklı bir görüntüye bürünmüş, kılsız hali göt deliğini daha da belirginleştirmişti. Bunda Ferit’in payı büyüktü. Mesajlara göre bu akşam da buluşmuş olmalılardı…

Serpil telefonun alarmıyla uyandığı için işe geç kalmasını istemiyordum. Telefonunu vermek için odasına yöneldim. Kapısını açıp ışığı yaktığımda Serpil uyandı, esneyerek yerinden doğruldu. Uykulu hali çok sexy görünüyordu. Elbiseleriyle yatmıştı, başındaki türbanı bile halen duruyordu. Telefonunu içerde unuttuğunu söyleyerek kendisine uzattım. Serpil, “Saat kaç?” diye sorup telefonunu aldı. “01:00’e geliyor!” dedim. “Yemek yedin mi?” diye sordu. Yediğim halde, hazırlayacaksa yiyebileceğimi söyledim. Yataktan kalkıp, “Hazırlayım. Üzerimi değiştirip geliyorum hemen!” dedi. “Tamam!” diyerek salona geçtim. Birkaç dakika sonra odasından çıktı, önce lavaboya, sonra da mutfağa geçti. Bir müddet sonra, “Yemek hazır!” diye seslendi. Kalkıp mutfağa geçtim…

Yemek yerken göz ucuyla Serpil’i kesiyordum. Dalgın bir hali vardı, devamlı masa örtüsündeki motife bakıyordu. Ona yaptıklarımı bilse bu durumda olmazdı. Böyle bir şeyi benden beklemezdi. Zaten mesajlarda Ferit’i suçlamıştı. “Hayırdır kız, hasta falanmısın?” diye sordum. Başını kaldırıp kocaman gözleriyle bana baktı. Kocaman iri gözleri içimi eritiyordu. “Bugün iş bayağı yoğundu, biraz yorulmuşum…” dedi. Havadan sudan sohbete başladık. Konuyu evliliğe getirdim ve “Düğün işleri nasıl gidiyor? Bu konuda Ferit’le konuşuyormusun?” dedim. Bu soruya gerilmişti, derin bir nefes alıp, “Ferit’in ne yapmak istediğini doğrusu ben de bilmiyorum! Herhalde büyüklerimiz gelince düğün tarihini belirleyeceğiz!” dedi. Kafasında belli belirsiz soru işaretleri olduğunu hisettim, “Aranızda bir sorun mu var?” diye sordum. “Yooo, sorun falan yok! Bu gün işyerine geldi, biraz konuştuk, sonra da gitti!” dedi. Eminim söylediği gibi değildi, “Sanki canın sıkkın gibi? Aranızda bir şey mi geçti?” diye sordum. Serpil, “Yaa beni boş ver, sen bu akşam eve niye geç geldin?” dedi. Konuyu değiştirmek istediğini farkettim.

Arkadaşlarla takıldığımı söylediğimde, “İçtiniz mi?” diye sordu. “Para mı var ki kızım!” dedim. Böyle söylemem hoşuna gitmiş olacak ki kahkahayı bastı ve “Beni arasaydın ya, ben sana verirdim!” dedi. Bu tatlı kahkahaya ben de tebesümle karşılık verdim ve “Ne bileyim kızım, aklıma gelmedin ki! Ama şimdi buz gibi bira olsa ne güzel giderdi valla!” dedim. Amacım kendisini denemekti. Serpil tebessüm ederek, “Şansına küs, bu saatte her yer kapalıdır!” dedi. Ben de, “Sen paradan bahset, ben açık yer bulurum!” dedim. “Bu saatte açık yer var mıdır ki?” diye sordu. Balık oltaya takılmıştı. Sabaha kadar açık büfelerin olduğunu söyledim. “İyi madem, para getireyim de git al!” dedi. “Kız yoksa sen de mi içmek istiyorsun?” diye takıldım. “Yaa ne bileyim, içsem mi ki?” dedi. İstemem yan cebime koy edasıyla kararı bana bırakıyordu.

“Biliyormusun, içtiğinde çok komik oluyorsun!” dediğimde, Serpil şımarık bir edayla eliyle elime vurdu ve “Manyaksın sen ya, asıl sen çok komik oluyorsun!” dedi. Neşeli bir ortam oluşmuştu. “Hadi para ver de gidip alayım!” dedim. Kalkıp içeri gitti, cüzdanını alıp geldi, 50 Lira verdi. “Ben kendime 4 kutu alacağım, sana kaç kutu alayım?” diye sordum. Çekingen bir üslüpla, “Ne bileyim, bana da iki tane falan al işte!” dedi. “15-20 dakika sonra evdeyim!” diyerek dışarı çıktım. Ve açık büfe aramaya başladım. Kapalı birkaç büfeden sonra açık bir yer bulabildim. Biraların yanında meze olarak da biraz kuruyemiş aldım. Bir kutu da enerji içeceği aldım ve hemen oracıkta içtim. Enerjiye ihtiyacım olabilirdi. Bu düşünce bile yarrağımı hareketlendirmişti. Serpil’in bugün de Ferit’le buluşmuş olması beni daha da heyecanlandırıyordu. O şerefsizin üvey ablamı rahat bırakmadığından emindim, kesin bugün de sikmişti…

Eve geldiğimde yarrağım halen inmemişti, inmesinini bekleyip zile bastım. Serpil kapıyı açtığında burnuma gelen koku harikaydı. Banyo yapmıştı. “Çok güzel kokuyorsun kız!” dedim. Tebessüm ederek, “Teşekkür ederim! Hava çok sıcak, bir duş alayım dedim!” dedi. Elimdekileri aldı ve salona geçtik. Üzerindeki pembe eşofman vücuduna yapışmış gibiydi. Arkası dönük olduğu için kalçalarına bakıyordum. İçim gidiyordu, ama elimden bir şey gelmezdi. Poşettekileri çıkarıp sehpaya koyarken beli biraz açılınca tangası göründü. Bu manzara bile yarrağımı sertleştirmeye yetmişti. Poşeti boşaltıp bana doğru döndü, bana bir kutu bira verdi. Koca göğüsleri penyenin altında sıkışıp kalmıştı. Gözlerim göğüs çatalına takılınca, bunu farketti ve bir eliyle penyenin yakasını kapattı. Sonra da kendisi için bir kutu bira açtı. TV’de bir müzik kanalı ayarladıktan sonra karşılıklı içmeye başladık…

Aradan yarım saat falan geçtiğinde alkolün etkisi yavaş yavaş kendini gösteriyordu. Serpil TV’de çalan müziğe eşlik ederken ağzından kelimeler yarım yamalak çıkıyordu. Bir ara çıkan ‘Geceler’ şarkısı Serpil’i iyice etkilemişti. Duygulandığını farkettiğimde kanalı değiştirmek istedim. Fakat Serpil, “Değiştirmeee!” diye itiraz edince, değiştirmedim… İkinci biralar içilirken, Serpil’in ağzından dökülen cümleler de gittikçe dengesizleşmeye başlamıştı. Ben Ferit’i çekiştirmek istesem de, Serpil o konuda konuşmak istemiyordu…

İkinci biralar bitmek üzereyken Serpil yerinden kalktı. Bir an sendeledi, neredeyse üzerime düşüyordu. “Hayırdır abla, nereye?” diye sordum. Cevap vermeyince, “Yanlış bir şey mi söyledim kız?” diye sordum. “Bir yere gittiğim yok be! Sıkıştım!” dediğinde, “Yardım istermisin?” deyip güldüm. Serpil kahkaha atıp, “Hee, sen mi işeteceksin beni? Töbe töbee!” dedi ve salondan çıkıp tuvalete gitti… Öyle tazyikli işiyordu ki, işeme sesi salona kadar geliyordu. Tuvalette olmasını fırsat bilip, Serpil’in bitmek üzere olan birasını tarafıma çektim, dolu olanı önüne koydum. Ona 3-4 kutu bira içirip iyice sarhoş etmek istiyordum…

Serpil gelmeden neşeli, hareketli, danslı kliplerin olduğu bir müzik kanalı buldum. Serpil tuvaletten gelip klipteki dans eden kızları görünce, “Bu ne be? Müzik mi şimdi bu? Akılları sıra Dans mı ediyor bu karılar? Ben bu orospulardan daha iyi Dans ederim!” diyerek salonun ortasında Dans etmeye başladı. Kalçalarını sağa sola sallarken ne yapmak istediğini kestiremiyordum. Kalçalarıyla daireler çizerken belini ileri geri hareket ettiriyordu. Memeleri ve kalçaları löpür löpür sallanırken sanki erotik Dans yapıyordu. O sırada başındaki örtüsü sıyrılıp yere düştü. Serpil’i hiç böyle görmemiştim. Kahverengi gür saçları beline kadar iniyordu. Kalçalarıyla 360 derecelik daireler çizerken azgın orospular gibiydi. Şarkı bitince, “Nasılım ama?” deyip gülerek yerine oturdu, birasını yudumladı. “Tek kelimeyle süpersin!” diyebildim.

Serpil, “Doğru düzgün bir müzik kanalı yok mu?” deyip kumandayı aldı. Kanalları karıştırırken, benim şifre koyduğum bir kanalı buldu ve “Bu kanala niye şifre koydun? Ne var ki bu kanalda? Açsana şunun şifresini!” dedi. Dediği kanal da uydudan 24 saat Softcøre seks filmleri oynatan bir kanaldı. “Olmaz, o kanalda ayıp filmler var!” dedim. Serpil, “Aç hadiii, açç şunu!” diye şifreyi açmam için ısrar ediyordu. Kafası iyiden iyiye bulutlanmış, ne dediğini bilmez hale gelmişti. Sonunda ısrarlarına dayanamayıp şifreyi açtım ve oynamakta olan Softcøre filmi izlemeye başladık…

Hem içiyor, hem seyrediyorduk. Film Softcøre da olsa, üvey ablamla izlemek oldukça heyecan vericiydi. Kalbim küt küt atıyordu. Göz ucuyla onu izliyordum, birasını hızlı hızlı yudumluyordu. Böyle devam ederse çabucak sarhoş olması işten bile değildi. Benimse bedenimi saran sıcaklık gittikçe yükselirken, kazık gibi olmuş yarrağımı gizlemeye çalışıyordum. Serpil film hakkında yorum yaparken içinde var olan sırlar yavaş yavaş ortaya çıkıyordu, alkolün etkisi kendisine cesaret vermişti. Filmde adam kızı domaltmış sikerken (Softcøre olduğu için herşey görünmüyordu), Serpil adamın yakışıklılığından bahsediyordu. Güldüğüm için, “Ne gülüyorsun? Yakışıklı işte!” dedi. Ben de, “Sadece yakışıklı mı?” diye takıldım. Serpil, “Şeeyy yanii… o işi de iyi yapıyor!” dedi. Ben de, “Hangi işi?” dedim. Serpil eliyle ‘Pompalama’ hareketi yaparak, “Anla işte, o işi!” deyince ikimiz de gülme kirizine kapıldık…

“İlk kez mi böyle bir şey seyrediyorsun?” diye sorduğumda, Serpil yutkunarak, “Evet!” dedi. Gözünü kırpmadan filmi seyrederken oturduğu yerde kıvrandığını farkettim. Bir elini bacaklarının arasına sıkıştırmış, belli beliriz bacaklarını oynatıyordu. Tüm cesaretimi toplayıp, “Şu anda izlediğimiz film Softcøre, bunların birde Hardcøre olanları var!” dedim. Serpil, “Hardcøre ne?” diye sorunca, “Hardcøre’un ne olduğunu bilmiyor musun yani?” dedim. Serpil, “Hadi amaaaa, oyun bozanlık yapma, Hardcøre ne? Söyle!” diye ısrar etti. “Söyleyeceğim, ama kızmak yok!” dedim. “Söyle, valla kızmaycağım, hadi söyle!” deyince anlattım. Serpil pür dikkat beni dinlerken gözlerini bana dikmişti. Sonra, “Cidden öyle filmler de var mı?” diye sordu. “Elbette var!” dedim. Birasını bir kez daha yudumlayıp, “Sen hiç seyrettin mi?” diye sordu. “Tabii seyrettim!” dediğimde, “Sen ne alttan kesensin yaa! Ben seyretmeyeyim diye kanallara şifre koyuyorsun öyle mi?” diyerek gülmeye başladı, sonra da, “Bana ne, bana ne, ben de seyretmek istiyorum!” dedi.

“Kızım o filmler bunun gibi masum değil, her şey açık açık gösteriliyor, senin seyretmen uygun olmaz!” dedimsede işe yaramadı. “Sen seyrediyorsun ama! Öyle ya, siz erkeksiniz, siz her şeyi seyredersiniz!” diyerek bana sitem etti. Ben de, “Yaa beni yanlış anladın, benimle seyretmen uygun olmaz demek istedim…” dediğimde, “Üff yaa, çok uzattın! Bak açmıyorsan ben yatmaya gidiyorum!” deyip kalktı. Suratı asık bir şekilde önümden geçerken Hardcøre kanallarından birini açtım. Filmden gelen, “Yess, yess! Ahhhh, Ohhh, Mmmmhh! Yess, yess!” sesleriyle birden dönüp TV’ye baktı ve “O ne öyleee?” diyerek elini ağzına kapattı. Gördüklerine çok şaşırmıştı. Biraz seyrettikten sonra, “Bunlar gerçek mi?” diye sordu. Yüzüne bakamadığım için sadece, “Gerçek!” diyebildim…

Filmdeki sahne inanılmaz güzeldi. Genç ve güzel bir kız amına girip çıkan kocaman bir yarrakla sikilirken zevkten kuduruyordu. Bu güzel görüntü tüm ihtişamıyla devam ederken Serpil donup kalmıştı. “Otursana kız!” dedim. Geri geri yürüyerek koltuğa oturdu. Film devam ederken hiç konuşmuyorduk… Son biralar da suyunu çekmişti. Dört kutu birayı içen Serpil iyice sarhoş olmuştu. Ayık olsa ne tepki verirdi bilemiyordum, ama şimdi oturmuş birlikte pørnø film seyrediyorduk…

Yaklaşık bir saattir izlediğimiz filmde her türlü pozisyonu ve her türlü sikişi görmüş, küloduma boşalmamak için kendimi zor tutmuştum. Amdan, götten, ağızdan, tekli, çiftli v.s. hemen hemen her tür sikişi seyretmiştik. Eminim daha önce bu tür şeyleri bilmeyen Serpil’in amı da sırıl sıklamdı, zaten seyrederken kıvranıp durmuştu. Ben olmasaydım belki de mastürbasyon yapıp birkaç kez boşaltacaktı. Film bittiğinde birbirimizin yüzüne bakamıyorduk. Serpil kalktı ve sadece, “İyi geceler!” diyerek yalpalaya yalpalaya önce tuvalete, sonra da odasına gitti…

Ben de kalktım ve ortalığı toparladım. Serpil’in odasının önünden geçerken içerden inleme sesleri geliyordu. Anahtar deliğinden baktığımda gördüğüm manzara inanılmazdı. Eşofmanını ve tangasını çıkarmış, amını okşuyordu. Amını sıvazlayan eli de inlemeleri gibi gittikçe hızlanıyordu. Sonunda orgazm oldu ve birkaç saniye boyunca sağa sola kıvrandı durdu. Sonra da büzülmüş bir halde hareketsiz kaldı. Serpil’in orgazm anını görmek beni iyice kudurtmuştu.

Birkaç dakika boyunca evin içinde dolaştım durdum. Ne yapacağımı bilemiyordum. Gidip tekrar anahtar deliğinden baktığımda, halen deminki pozisyonda hareketsiz yatıyordu. Uyumuş olmalıydı. Kapıyı yavaşça açtım ve içeri girdim, “Serpiil! Serpill!” diye seslendim. Yanıt vermiyordu. Heyecandan kalbim duracak gibiydi. Dört kutu bira içmiş ve orgazmın da verdiği rahatlamayla sızıp uyumuştu. Kolay kolay uyanmayacağından emindim. Belden aşağısı çırıl çıplaktı. Eşofmanı ve tangası yatağın üzerinde duruyordu. Büzülmüş halde yatarken kalçaları geriye doğru çıkmıştı. Arkasına geçerek kalçalarına bakıyordum. Bacaklarının arasına sıkışan amı bir çizgi halinde görünürken, akan sular çarşafı ıslatmıştı. Küçük dudakların arasında beyazımsı bir sıvı vardı. Az önce orgazm olmuştu ve bu kadın menisi olmalıydı.

Sonra göt deliğini merak ettim. Yan yattığı için göt deliği görünmüyordu. Yavaşça götünün yanaklarını araladım. Gördüğüm manzara aklımdan geçeni doğruluyordu. Ferit yavşağı bu akşam da Serpil’in götünü boş geçmemişti. Deliğin etrafı iyice morarmıştı ve göt deliği halen gevşek duruyordu. Zaten bekleyecek gücüm de yoktu, bir an önce içine girmek için sabırsızlanıyordum. Daha önce Serpil’in götünü bir kez sikmiştim ve bu da ikincisi olacaktı. Bacaklarından tutup sırtüstü çevirdim. Serpil’de ses seda yoktu. Sanki ölü gibi hareketsiz yatıyordu. Amcığı tüm ihtişamıyla meydandaydı. Amını gördüğümde tüm bedenim ürpermişti. Bu güzel amcığa saatlerce bakabilirdim, ama dayanacak gücüm kalmamıştı. Filmdeki pozisyonu denemek istiyordum.

Kendi eşofmanımı ve donumu çıkardım. Bacaklarının arasına eğildiğimde amından burnuma gelen koku iştahımı kabartmıştı. Kılsız pürüzsüz amcığı kaymak gibiydi ve bu kaymaktan tatmak, öpmek, yalamak istiyordum. Yalamaya başladığımda amının tadı tuzluydu, ama yine de müthiş zevk veriyordu. Ağzımdan çıkan tükrük, amının sıvısıyla bütünleşiyor sonrada süzülüp çarşafa akıyordu… Bacaklarını kucağıma alarak aralarına girdim. Baldırlarının altından tutup göğsüne doğru büktüm. Bir bacağını sağ omuzuma, diğer bacağını da sol omuzuma doğru kaldırdım. Yukarı kalkan bacaklar götünün yanaklarını iyice germiş, göt deliğini ortaya çıkarmıştı. Amının sıvılarını göt deliğine yedirerek göt deliğinde üç parmağımla git gel yapmaya başladım. Bir müddet sonra götünün deliği daha da gevşemişti…

Yarağımın başını göt deliğine dayadım ve yüklendim. Önce kafasını, ardından gövdesini soktum. Artık içindeydim. Tanrım ne harika duyguydu bu! Büzük kasları yarrağımı lastik eldiven gibi sarıp sarmalmıştı. Kilitlenmiş gibi birleşmiştik. Bir süre öyle kaldıktan sonra git gel yapmaya başladım. İçine girip çıkmak harika bir haz veriyordu. Zaman zaman Serpil’in ağzından çıkan mırıltılar eşliğinde götünü sikmeye devam ediyordum. Acaba siktiğimin farkındamıydı? Emin değildim, ama çok geçmeden am suyu yarrağıma doğru sızıp, kayganlık vazifesi yapmaya başlamıştı. Yarrağım şimdi daha rahat hareket ediyordu. Götten sikmenin zevkini tadarken, penyesini sıyırdım. Sütyenin altında sıkışan kocaman memeler kurtulmak ister gibiydi. Memelerini sütyenden kurtardığımda harika bir manzarayla karşılaştım. Kocaman göğüsler oldukça diriydi. Ucları şişmiş, dimdikti. Üzerine abanarak, önce yalamaya, sonra da emmeye başladım. Serpil yine mırıldanıyordu. Ama o anda uyansa bile umrumda değildi, bu zevkten beni hiç kimse mahrum bırakamazdı. Memelerini yalayıp emerken, yarrağımı götüne köklemiştim. Sonra hareket ettirmeye başladım. Hem götünü sikiyor, hemde memelerini yalayıp emiyordum…

Bacakları omuzumda olduğu halde ellerimi beline doladım. Belinden tutup kendime çekerek hızla sikiyordum götünü. 10-15 dakikadır devam eden bu git geller neticesinde deliğini iyice gevşetmiştim, şimdi daha sert hareket ediyor, hızlı bir şekilde sikiyordum götünü. Zevkten çıldıracak gibiydim, bedenimi saran sıcaklık kasıklarıma doğru yöneliyordu. Aniden kasılmaya ve boşalmaya başladım. Şiddetli bir şekilde boşalırken götüne pompalamaya da devam ettim. Boşalmam bitince rahatlamıştım. Terden sırılsıklam haldeydim.

Yarrağımı çekmemle birlikte Serpil’in götünden osuruklar gelmeye başladı. Bacaklarını indirmeden götüne baktım, delik kapanmamış, kırmızımsı içini menilerim doldurmuştu. Osurmalarıyla meniler dışarı çıkmaya başladı. Atletimi çıkarıp kalçalarını ve götünün deliğini iyice temizledim. Sonra da sütyenini düzelttim. Odadan çıkarken Serpil halen osurmaya devam ediyordu 🙂